Emsey Hospital’dan Kurban Bayramı'nda Beslenme Önerileri

Toplum olarak Kurban bayramında genelde fazla et, hamur işleri ve tatlı tüketildiğinden, diyabet hastaları, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları olanlar ve mide rahatsızlığı çekenler çok dikkat etmeliler.



Neden dikkat edilmeli?
Öncelikle hayvansal gıdalar doymuş yağ asitleri içerir, dolayısıyla kalp ve damar hastalıkları açısından sakıncalıdır. Kolesterol ve kalp açısından az miktarda tüketilmelidir.
Et sindirimi çok zor bir besin olduğundan aşırı miktarda tüketimi sindirimi güçleştireceğinden özellikle midesinden problemi olan kişilerin çok az tüketmesi önerilmektedir. Günlük önerilen kırmızı et miktarı 100 g ve haftada 3 defa tüketilmesi tavsiye ediliyor. Fakat özel günlerde bu miktar aşılsa bile sebze ve meyve ile tüketerek en azından kabızlık sorununun önüne geçilmesini sağlayabiliriz. Kurban bayramında etleri kavurma veya kızartma şeklinde tüketmek yerine önerdiğimiz pişirme tekniklerinden olan haşlama, ızgara veya fırında pişirmek daha sağlıklı. Böylelikle önerilen pişirme tekniği sayesinde mide rahatsızlıklarını da önlemiş oluruz.
Izgara yönteminde etin kömürleşmemesine, dışı pişen içi çiğ kalan etlere dikkat edilmeli. Ayrıca kurban bayramında etin taşıdığı yüksek riskten dolayı çiğ et tüketilmemesi tavsiye edilir. 
Burada eti kavurmak ve kızartmak için kullandığımız kuyruk yağı, tereyağı ve margarinleri tavsiye etmiyoruz.  Eti kendi yağında pişirmek, yemeğe lezzet kattığı kadar düşük kalorili olmasını da sağlar.  Dilerseniz burada biraz da baharat ekleyebilirsiniz.

Et yemeklerinin yanında aynı zamanda hamurlu gıdalarda sakıncalı. Birden tüketildiğinde reflü, gastrit ve mide yanması gibi mide rahatsızlıklarına neden oluyor.  Et yemeklerinin yanına hamurlu gıdalar yerine salata tüketmek daha doğru bir tercih olur.
Çikolata ve şerbetli tatlılar kalorisi yüksek olmakla beraber fazla miktarda tüketildiğinde mide yanmalarına ve ani kan şekeri yükselmelerine neden olur. Burada sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir.
Kronik hastalıkları olanlar et tüketiminde nelere dikkat etmeli?
Özellikle kalp ve damar, diyabet, tansiyon gibi hastalıkları olan kişiler ve 50 yaş üstü gibi sağlık açısından riskli olan kişiler özellikle et gibi sindirimi zor olan bir besini çok dikkatli tüketmeleri gerekmektedir. Et yiyeceklerse de mutlaka ızgarada veya haşlanmış olarak tüketmeleri önerilmektedir, etin özellikle haşlama olarak tüketilmesi 'bağırsak parazitlerinin' insana bulaşmasını da büyük ölçüde engellemesine neden olmaktadır.
Et tüketiminden sonra mümkünse üstüne tatlı gibi ağır ve kan şekerini hemen yükseltecek gıdalar tüketmemeli ve çok kısa bile olsa hareket etmeleri önerilmektedir. Doymuş yağ oranının oldukça fazla olduğu kırmızı et,  kan basıncını etkileyeceğinden hem tansiyon yükselmesine neden olabilir, hem de kalp rahatsızlığı olanlar açısından risk taşıyabilir.

Çay, Kahve ve Asitli içeceklerden Uzak Durulmalı:
Bol vitaminli güzel bir yemeğin ardında alınacak çeşitli içecekler aldığınız tüm vitaminlerin etkisinin azalmasına neden olabilir. Özellikle çay içeriğindeki “tein” maddesi nedeniyle bireylerde demir eksikliğine neden olmaktadır. Kahve içilecekse kafeinsiz kahve veya türk kahvesi içilmelidir. Özellikle geniş ailelilerin sofralarından eksik olmayan asitli içecekler ise özellikle mide problemi yaşayanlar tarafından mümkünse tüketilmemeli onu yerine maden suyu, vişne suyu veya meyve suyu içmeleri önerilmektedir.
Et Pişirilirken hangi yağlardan Kaçınılmalı:
Doymuş asitlerin oldukça fazla yer aldığı et’in pişirilmesinde mutlaka kendi yağı ile pişirilmesi, kuyruk yağı veya ilave yağlardan kaçınılması gerekmektedir. Yağ eklemek istenirse zeytinyağı çok az kullanılabilir. Etin pişirilmesin de ızgarayı mutlaka tavsiye ediyoruz ancak bunu yaparken etin yüzeyindeki proteinler yüksek ateşte katılaştığı, su kaybının gerçekleştiği göz önünde bulundurulursa besin öğesi kaybına da neden olmaktadır, daha sağlıklı tüketilmesi açısından etin kısık ateşte pişirilmesi önerilmektedir.

Kurban bayramında nasıl beslenmeliyiz?
Sabah fazla ağır olmayacak şekilde kahvaltı yapmalıyız.
Misafirliğe gittiğimizde sunulan ikramları tadımlık olarak tüketip, gideceğimiz diğer ziyaretleri unutmamalıyız. Böylece hem azar azar sık sık tüketmiş oluruz hem de mide rahatsızlıklarının önüne geçmiş oluruz.
Bol miktarda su içmeyi unutmamalıyız.  İçeceğimiz çay ve kahveleri abartmamalıyız. Aksi takdirde kabızlık kaçınılmaz olur.
Tatlı çeşitlerinde çikolata, şeker ve şerbetli tatlılar yerine kuru meyve çeşitleri, ceviz-badem-fındık gibi atıştırmalıklar, meyve tatlıları ve sütlü tatlıları tercih etmekte fayda var. Bunlar hem ikram edilebilir hem de misafirlikte tercih edilebilir.
Kısacası, özel günlerde bile hem sağlıklı hem aç kalmadan azar azar sık sık beslenerek kilo kontrolünü sağlayabiliriz.


EMSEY HOSPITAL
Dyt. Emel Yılmaz